EY YABANCI SUS!...

[carpe-diem]

Ulaşamadığım neydi?
Heves ettiğim yolda yürürken, engelleri yenmeyi başarmışken, şimdi hevesi söndüren neydi? Bir tek ruhum yaptığım tarifi idrak edebiliyor, bu her şeyi anlamsızlaştıran hüzün tablosunu.
`Ney derdin` diyen yabancı;
Ne dememi bekliyorsun? Ben çıkmazlara girerken dur demedin şimdi neyin hesabını soruyorsun..Belki terk edildim,belki yangınlarım söndü,belki bir şehir yaktım,belki adam öldürdüm hunharsızca,belki yalan söylüyorum.Ey yabancı okumadan geçtiğin ya da okurken anlamsızlaştırdığın bu satırları hayra yorma...Ne deliyim ne divane...ne isyan ediyorum ne kaçıyorum..İşte buradayım ama SUS derdimi sorma;bulamıyorum,ararken kayboluyorum.

alıntı...